Muğla Devlet Hastanesi’nde Bölümler Üzerine Felsefi Bir Deneme
Felsefî Bakışla Başlangıç: Sağlık Kurumu Bir Varlık Olarak
Bir sağlık kurumu, yalnızca dört duvar arasında verilen tıbbi hizmetlerin toplamı değildir. O, toplumun varoluşsal kaygılarını barındıran bir alan; etik kararlarla, bilgi aktarımlarıyla ve varlıkserüveniyle dolu bir mekândır. Muğla Devlet Hastanesi gibi bir kurum, epistemik gücün — yani hekimlerin, hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının bildiklerinin — toplumsal varlığa dönüşmesinin arenasıdır. Aynı zamanda ontolojik bir sorudur: hastane “neden vardır”, “ne işe yarar”, “kimler için” sorularının somutlaşmış hâlidir. Etik düzlemdeyse: hizmet eşitliği, erişilebilirlik ve insan onuru gibi değerleryle yüzleşir.
Bu kurumun içinde yer alan çeşitli bölüm ve birimler, sadece işlevsel birer yapı değil; aynı zamanda birer sosyal simgedir. Onları sadece “şu branş var, bu branş var” şeklinde listelemenin ötesine geçerek, bölüm çeşitliliğinin nasıl bir toplumsal bütünlük kurduğunu; bireyin hastaneye başvuran, tedavi gören ya da yakınını bırakan hâliyle kurduğu ilişkinin ne anlam taşıdığını düşünmek gerekir.
Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektifinden Bölüm Çeşitliliği
Etik açıdan bakarsak: bir devlet hastanesinde ne kadar çok bölüm varsa, o kadar çok insanın sağlık hakkına eşit şekilde erişim imkânı vardır denebilir. Muğla Devlet Hastanesi bünyesinde; dahili birimler (iç hastalıkları, göğüs hastalıkları, çocuk sağlığı gibi), cerrahi birimler (genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, ortopedi gibi), görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri gibi geniş yelpazede birimlerin olduğu bilgisi mevcuttur. [1] Bu çeşitlilik, “sağlık hakkı”nın yalnızca bir anahtar değil, aynı zamanda çok kapılı bir mahzen olduğunu düşündürür. Ancak bölüm sayısının çok olması etik bir garanti midir? Hizmet kalitesi, bekleme süreleri, personel yeterliliği gibi etkenler de işin içine girer. Bu yüzden, etik yükümlülük yalnızca bölüm açmak değil; o bölümlerin gerçekten işlevsel, erişilebilir ve adil olmasını sağlamaktır.
Epistemoloji açısından: her bir bölüm, özel bir alanın bilgisini üretir, uygular ve inceler. Örneğin “görüntüleme birimleri” radyoloji bilgisini topluma sunar, “laboratuvar birimleri” biyokimyasal verileri ortaya koyar. Muğla Devlet Hastanesi’nin resmi web sitesinde bu tür birimlerin varlığı açıkça belirtilmiştir. [2] Bu durumda, hastanedeki bölüm çeşitliliği epistemik dağılımı da gösterir: toplumun sağlıkla ilgili farklı bilgi alanlarına erişimi vardır demektir. Ancak epistemolojik olarak da sorgulayabiliriz: bilginin doğruluğu ve güncelliği ne düzeydedir? Hekimlerin uzmanlığı, teknolojik altyapının modernliği bu bilgiyi güvenilir hâle getirir mi? Dolayısıyla bir bölümün bulunması, yalnızca varlığı değil, “bilgi üretme ve uygulama kapasitesi”ni de düşündürür.
Ontoloji bakımından: bir bölüm var demek, o bölümün “varlık” kabul edilmiş olmasıdır. “Kadın Hastalıkları ve Doğum”, “Çocuk Cerrahisi”, “Ortopedi ve Travmatoloji” gibi birimler, hangi insan hallerinin tanındığını, hangi hastalıkların tedavi edilir sayıldığını ve hangi süreçlerin toplumsal olarak önemli kabul edildiğini ortaya koyar. Muğla Devlet Hastanesi’nin yapılandırmasında bu çeşitlilik, “sağlık sistemi”nin ontolojik sınırlarını gösterir: hangi hastalıklar, hangi organlar, hangi yaş grupları önceliklidir? [1] Bu, aynı zamanda bir değer tercihidir. Çünkü toplum hangi sağlık ihtiyaçlarını daha öncelikli kabul ettiğini bölüm çeşitliliğiyle ortaya koyar.
Muğla Devlet Hastanesi’nde Yer Alan Başlıca Bölümler
Kurumun geçmişine ve bilgilendirme materyallerine göre, Muğla Devlet Hastanesi bünyesinde aşağıdaki genel bölüm kategorileri bulunmaktadır:
– Acil Tıp Hizmetleri – hayatı tehdit eden durumları karşılayan bir birim. [2]
– Dahili branşlar – İç Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları vb. [1]
– Cerrahi branşlar – Genel Cerrahi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Ortopedi ve Travmatoloji, Beyin ve Sinir Cerrahisi vb. [1]
– Görüntüleme ve Laboratuvar birimleri – tıbbi biyokimya, anatomoloji, histoloji, görüntüleme merkezleri gibi. [1]
– Yoğun bakım, ameliyathane ve yenidoğan ünitesi – ileri düzey tedavi altyapısı. [1]
Bu bölümler, hastanenin sadece klasik bir “muayenehane” değil, bütüncül bir sağlık kurumudur mesajını verir. Ama yine de düşündürmeli: bu bölüm çeşitliliği her hastada aynı erişimi sunuyor mu? Bölümler fiziksel olarak mı yeterli, yoksa bölge halkının ihtiyaçlarına ne ölçüde karşılık veriyorlar mı?
Toplumsal ve Düşünsel Davet
Bu yazıyı okuyan siz değerli bireyler için düşünsel bir çağrı:
– Sağlık kurumlarını birer “sistem” olarak değil, birer toplumsal tablo olarak düşünün. Bölüm çeşitliliği ne anlatıyor?
– Siz yaşadığınız bölgede bölüm eksikliği ya da uzun bekleme süreleri gibi sorunlar yaşadınız mı? Bu deneyimler bölüm çeşitliliği ile nasıl örtüşüyor?
– Bir hastanenin bölümlerinin çokluğu, mutlaka kaliteli hizmet anlamına gelir mi? Bilgiye erişim, etik dağılım ve varlık hakkı açısından ne tür eksikler olabilir?
– Toplum açısından hangi sağlık hizmetlerinin “öncelikli” sayıldığına dair bölüm dağılımı bize ne söylüyor? Ontolojik olarak “kimler” görünür oluyor, “kimler” arka planda kalıyor?
Sağlık sistemi sadece tıbbi bir yapı değil, aynı zamanda toplumsal bir sahnedir. Bu sahnede bölüm çeşitliliği, bilgi üretimi, etik kararlar ve varlık kabulü iç içe geçer. Muğla Devlet Hastanesi örneğinde gördüğümüz bölüm yapısı, bu büyük resmi anlamak için bir kapı aralıyor — ama kapıyı siz aralayacaksınız.
—
Sources:
[1]: “Muğla Devlet Hastanesi – Vikipedi”
[2]: “T.C. Sağlık Bakanlığı”